Film ÖnerileriÖneri

Post Mortem (2020): Macar Yapımı Bir Doğaüstü Korku Filmi

Macar sinemasının en iyi korku filmi olduğunu düşündüğüm Post Mortem (2020) hakkında bilmeniz gerekenleri anlattım.

Gotik bir atmosfer, tüyler ürpertici bir hikaye ve zamanın ötesinde bir görsellik… Eğer ürpertici ve düşündürücü bir korku filmi arıyorsanız, Post Mortem tam da izlemek isteyeceğiniz türden bir yapım. 2020 yapımı bu Macar filmi, klasik korku ögelerini modern bir anlatımla harmanlayarak unutulmaz bir deneyim sunuyor. Hem görsel açıdan etkileyici hem de hikaye anlatımı açısından derinlikli olan Post Mortem, sizi yalnızca korkutmakla kalmıyor, aynı zamanda filmin atmosferine hapsolmanızı sağlıyor. Özellikle paranormal olaylara ilgi duyanlar için oldukça cazip bir seyir vaat ediyor. Özellikle merak edenler için “Post Mortem konusu nedir?” ve “Post Mortem oyuncuları kimlerdir?” sorularına da cevap vereceğim.

İlk öneri yazıma başlamadan önce, Post Mortem konusu nedir?

Post Mortem konusu

1918 yılında I. Dünya Savaşı’nda bir asker olan ve savaş alanında bir ceset olduğu düşünülerek çukura atılan Tomas, üstüne atılan bir diğer cesedin çarpmasıyla hayata döner ve bu sırada küçük bir kızın ona adıyla seslendiğini hayal eder. Tomas’ın çukurda hayata dönüşüne tanık olan bir savaş fotoğrafçısı ise ona yardım ederek yanına alır, birlikte köyleri gezerek son bir kez sevdikleriyle birlikte fotoğraf çektirmek isteyen acılı ailelere hizmet sunarlar. Bu köylerden birinde Tomas, ölümle hayat arasında sıkışmışken gördüğü o kızın hayal olmadığını anlar. Çünkü Anna, fotoğraf çadırında karşısına çıkmıştır ve ondan kendi köyündeki sayıca fazla olan ölülerinin fotoğraflarını çekmesi için yardım istemiştir. Tomas, Anna ile ilgili gizemi çözmek adına bu köye yardım amaçlı gitmeye karar verir. Kışın en sert günlerinde köy çok soğuk ve karanlıktır, fakat tek sorun bu değildir. Köyde görünmez varlıklar hareket eder, tekinsiz hikayeler döner ve insanlar sevdiklerini donmuş toprak sebebiyle ahırda saklarlar. Tomas ile küçük Anna, adeta sonsuz hayat döngüsünün silik anılarıyla başa çıkarcasına köydeki laneti kaldırmaya karar verir.

Post Mortem konusu nedir öğrendiğimize göre Post Mortem oyuncuları kimler bakalım.

Post Mortem oyuncuları bu korku filminde çok başarılı bir performans sergilemişler

Post Mortem konusu

Filmin senaryosu ve oyuncuları kadar sahne çekimleri ve ışık da bir o kadar başarılı. Ürkütücü ve soğuk atmosferi ile seyirciye daha ilk sahnelerden içine çekmeyi başaran bu filmin başrollerini Viktor Klem ve Fruzsina Hais ikilisi paylaşıyor. Fruzsina Hais, filmde 14 yaşında olmasına rağmen bir korku filmine yakışan özel bir performans sergiliyor. Viktor Klem ise zaten kendini kanıtlamış bir oyuncu olsa da, oyunculuk performansıyla filmin içerdiği tüm unsurlarını yansıtmayı başarıyor. Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Peter Bergendy üstleniyor.

Ayrıca, Macar yapımı korku filmi Post Mortem, 94. Akademi Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film kategorisinde Macaristan adayı olarak seçildi.

Son sözlerime geçmeden önce şunu vurgulamak istiyorum: Bu korku filmi Macar sinemasının en iyilerinden…

Macar yapımı korku filmi

Film sadece doğaüstü bir korku hikayesi içermiyor. Film boyunca, insanın ölümle yüzleşme şekline, kayıplarına duyduğu özleme ve bilinmeyene karşı hissettiği korkuya dair derin bir anlatı buluyorsunuz. Post Mortem, korkunun yalnızca bir duygu olmadığını, aynı zamanda bir gerçeklik olduğunu anlatıyor. Sonuç olarak, Post Mortem beni adeta ekrana kilitleyen bir film oldu. Görselliği, atmosferi ve gerilimiyle klasik korku filmleri arasında kendine özgü bir yer ediniyor. Paranormal olaylara ve psikolojik gerilime ilgi duyan herkesin mutlaka izlemesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.

IMDb: 5.5

İlayda Yücel

1989 doğumluyum, küçüklüğümde birkaç kez şehir değiştirmek zorunda kaldım. İstanbuldan başlayarak ankaraya kadar devam eden yolculuk sürecinde en çok ankarayı sevdim, her ne kadar lise boyunca annemle film-dizi izleme ritüelimiz olsa da, asıl seyir zevkimin şekillenmeye başladığı süreç ankarada üniversite hayatıyla birlikte başladı. 2018-2020 yılları arasında yüksek lisans için başarısız bir tez yazma sürecininin üstüne pandemi de eklenince stresten kaçmak adına yoğun bir izleme haline girdim, aynı zamanda da grafik tasarım eğitimi alarak meb onaylı grafiker oldum bu süreçte, o tezi yazmamak için yapabileceğim her şeyi yaptım. Daha sonra pandemi sebebiyle tekrar bir şehir değişikliği yaparak yağlı boya resim yaptığım, örgü ördüğüm ve annemle sakin bir hayat yaşadığımız bir yerde yeniden başladık. Bu süreçte trt2'de yayınlanan film önü/film arkası programına çok ilgi duydum. Mehmet Açar ve Alin Taşçıyan sayesinde film izlemenin sadece hikayenin sonuna odaklanmak olmadığını öğrendim, verilen mesajları okuyabilmek için senarist hakkında bilgi sahibi olmanın da gerekli olduğunu fark ettim. Diziler ve filmler konusunda seçici oldukça daha az izlediğimi gözlemledim, çünkü artık izlemeye değer bulmadıklarıma açıp bakmıyorum, dikkatimi çeken filmler ve diziler hakkında ise uzun uzun yazmak istiyorum çünkü beni heyecanlandırıyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Bize Destek Olmak İçin Lütfen Reklamlara İzin Verin

Sitemizin devamlılığını sürdürebilmemiz adına reklam engelleyicinizi devre dışı bırakmanızı rica ederiz. Anlayışınız için çok teşekkürler. :)